bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Bizdeki demokrasi işte tam da böyle
Yazarlar // 4 Eylül 2012 Salı 22:28

İsmail BAŞARAN

Bülbülün çektiği dilindendir, derler.
Kim demişse de doğru söylemiş.
Gazetede Yener Cabbar'ın odasında oturuyorduk.
"Yakakent tarafına tatile gideceğim" dedim.
Yener Cabbar "Tamam ağabey gidince sen oradan haber de yazarsın" dedi.
Ben de "Elbette" diye cevap verdim.
Yener Cabbar "Sen oradan siyaset de yazarsın" diye devam etti.
Ben de "Neden olmasın" diye sürdürdüm konuşmamı.
Yener bu kez "Ağabey sen Alaçam, Bafra, Ondokuz Mayıs'tan da yazarsın siyaset" diye devam edince orada bulunan Ragıp Göker'e gözüm kaydı.
Yener bu kez "Ragıp Göker de Doğu tarafındaki ilçelere gider" şeklinde sürdürünce konuşmayı Ragıp atıldı:
"Mehmet Yazıcı da iç bölgelere.."
Ragıp daha konuşmasını tamamlamadan iç bölgelerin ihalesi de Mehmet Yazıcı'ya kalıverdi.
Haksız mıyım şimdi "Bülbülün çektiği dilindendir" demekte...
Yener hemen oracıkta başlığı atıverdi:
"Halk'a gidiyoruz..."
Her ne kadar bizler gerçekten yıllarca bu halkın içindeysek ve de sürekli soruyor sorguluyorsak da araziye çıkınca kendimi "Sınava girmiş" gibi hissediverdim.
Yakakent'ten başlayayım dedim ve tası tarağı toplayıp ilçeye gittim.
(Her ne kadar kafamdaki saçları sıfıra vurdurduysam ve de tarağa ihtiyacım yoksa da...)
"Enişte hoş geldin" selamlamaları arasında başladım...

SEÇİMLER DEMOKRATİK OLACAK(!)
Yakakent'te, hayatımda hiçbir zaman tepeden bakmadığım ve hep yanlarında hakka onlardan daha aşağılarda olduğum halkla konuşmaya başladım:
"Yerel yönetim seçimleri yaklaşıyor kimi belediye başkanı olarak görmek istiyorsunuz?"
Birkaç CHP'li ve MHP'linin dışında siyaset konuşmak isteyenlerin büyük bölümü soruyu şöyle cevaplandırıyor:
"Kimi isterlerse onu..."
????
"Yani kime derlerse ona oy veririz..."

PİRİNÇ VE SALÇA HATTA YAĞ DA GELİYOR
Yine anlamadım...
"Nasıl yani?"
"Seçimler yaklaşınca pirincimiz geliyor, salçamız da geliyor, hatta yağımız bile... Odun ise istemediğin kadar... Yak ateşi, yap pilavı, afiyetle ye... Sana pilavı yaptırana da ver oyunu gitsin..."
Bu işlerde biraz daha tecrübeli olduğu anlaşılan "Seçmen" devam ediyor anlatmaya:
"Seçim yaklaşırken gelirler bize. Getirirler yiyeceklerimizi ve isterler oyumuzu. Oyumuzu isterlerken de 'Ankara böyle istiyor' demeyi ihmal etmezler.
"Siz de verirsiniz oyunuzu???"
"Evet..."
"Daha önce böyle mi oldu?"
"Evet..."
"Siz ve verdiniz oyu..."

SEÇMEN ATANMIŞLARI ONAYLAYACAK
Bu seçimde de seçmen, parti genel merkezleri tarafından atanmış adayları sandığa gidip onaylayacak.
İşte bizim demokrasimiz bu...
Yersen de böyle, yemezsen de böyle...
Oyunu boş atamazsın, "Demokrasi yara alır" derler...
Oyunu istediğine veremezsin, "bunu seçeceksin" derler...
İşte bu nedenle halkın içindeyiz...
Daha adaylar atanmadan bakalım dedik vatandaş kimi o koltukta görmek istiyor.
Yakakent'te öne hangi isimler çıkıyor?

AK Parti:
Mehmet Gençoğlu (İlçe Başkanı)
Osman Keskin (Halk Eğitim Merkezi Müdürü)
Mustafa Kökduman (İlçe Tarım Müdürü)
Radi Şen (Eski Belediye Başkanı)
Yaşar Bucan (İl Genel Meclisi Üyesi)
Zühtü Batı

CHP:
Burhan Bayrakdar

MHP:
Erol Apaydın (İlçe Başkanı)
Fahri Türkmen (Emekli öğretmen)

Bugün bu isimler konuşuluyor.
Yarın olunca listeye yenileri eklenebilir...

ALİ HALAMAN YAKAKENT'TE
Yakakent'te dolaşırken bir de baktım ki MHP Adana Milletvekillerinden Ali Halaman ilçede geziyor.
Vatandaşla kucaklaşıyor.
Esnafı ziyaret ediyor, sivil toplum kuruluşlarını geziyor...
Sorunları dinliyor...
Yani kısacası MHP olarak vatandaşın içinde dolaşıyor... Yanında Yakakent İlçe Başkanı Erol Apaydın ve ilçe yöneticilerinden bazıları olarak
yapıyor bunu...
Ve bir arzulanan tabloyla karşılaşıyor Yakakentli...
AK Parti Yakakent İlçe Başkanı Mehmet Gençoğlu MHP'li Halaman'ı caddede görünce "Hoş geldin" demeyi ihmal etmiyor...
Ayaküstü bir hoşbeşten sonra taraflar birbirlerine başarı dileyip ayrılıyor...
Şu politika arenasında bazen iyi şeyler de oluyor galiba...

BÜYÜKŞEHİR SEÇİMİ
Unuttum sanmayın.
Yakakent'te seçmene "Büyükşehir Belediyesi" seçimlerini de sordum.
Hangi partiye ve adaya oy kullanacaklarını öğrenmek istedim.
"Onu da biz mi seçeceğiz" sorusuyla karşılaştım...
Sonra kendi kendime söylendim:
"İki kilo pirinç daha kazanacaksınız, size kime oy vermeniz gerektiğini söyleyecek birileri nasıl olsa çıkar... Biz demokrasiyi yaşatıyoruz ya..."