Bir Sosyal Sorumluluk Projesi; Konuşan Eller

Karım Nesime ve bir arkadaşıyla birlikte, Atakent’te yaşayan Av. Arzu Sabuncu’yu ziyarete gittiğimizde, penceresinde dosya kağıdına, ‘’KONUŞAN ELLER‘’ diye yazılmış bir evin önünde ki gençleri görünce, haberci refleksiyle konuşan ellerin ne anlama geldiğini öğrenmek istedim.

Öyle ya büyüklerimizden ‘’Bilmemek ayıp değildir, asıl ayıp, öğrenmemektir’’ şeklinde bir öğretiyle büyümüş kuşağın fertleriyiz.

Dahası gazeteciyiz.

Konuşan Eller’in, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve İşitme Engelliler Federasyonun desteğiyle işaret dilinin öğretildiği bir programın adı olduğunu öğrendiğimde doğrusu buya utandım.

Daha yeni, işitme engelliler olimpiyatı yaptı oysa bu şehir.

İşitme engelli sporcu ve yöneticilerle iletişimi sağlayan çok sayıda kişi görevliydi ve bunların çoğu da gönüllü gençlerden oluşuyordu.

Konuşan Eller’in özelliğini öğrendiğimde ‘’Olimpiyatta görev yapan gönüllü gençlerin işaret dilini nasıl öğrendiklerini hiç mi merak etmedin Ragıp’’ diye söylendim.

Ukalalığın anlamı yok.

Meslek yaşamımda 40 yılı geride bıraktım ama her geçen gün yeni bir şey öğreniyorum ben de.

Hiçbir vakit ‘’Ben oldum’’ demedim zaten.

Bunca yıl mesleğimi sürdürüyor olmam nedeniyle bir tecrübeli olduğumu kabul ederim ama öğrenmenin sonu olmadığını da bilirim.

Ülkemizde 4 milyon dolayına işitme engelli yurttaşımız varmış.

Bunun farkında değiliz maalesef.

Kimi TV’lerin haber bültenlerinde işitme engelliler için işaret diliyle haber anlatılıyor ama diğer programların hiç birinde bu hizmet verilmiyor.

Yok mu sayacağız bu engelle yaşamak zorunda kalan yurttaşlarımızı.

Samsun’daki kursta eğitimi, Burak Boloğlu adlı bir genç veriyor.

Bu genç adamın, badminton dalında yarışan mili bir sporcumuz olduğunu da öğrendim bu arada

Konuşan eller programının bölge sorumlusu olarak görev yapan Burak Boloğlu, bizatihi kendisinin bu güne kadar 2 bin 500 dolayında gönüllüye eğitim verdiğini söylüyor.

Şu anda süren eğitim programı çerçevesinde de Samsun’da 40 gence işaret dili eğitimi veriliyor.

Konuşan eller programı da, tüm diğer sosyal sorumluluk projeleri gibi değerlidir ve bu türden projelerin başarılı olmasına çok ihtiyacımız var.

Özellikle de organ bağışı ve kök hücre bağışçılarının artırılmasını sağlamak gibi çalışmalar çok önemlidir.

Kamu eliyle yapılan çalışmalar maalesef yeterli olmuyor.

TÜRKÖK, projesinde bağışçı sayısı henüz istenilen düzeye ulaşmasa da, sayının önemli ölçüde artırılmasını da sosyal sorumluluk çerçevesinde görev yapan gönüllülere borçluyuz.