bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Bedenin Senin Olsun, Bana Zarar Verme Yeter
Yazarlar // 14 Eylül 2021 Salı 14:26

Ragıp GÖKER

Aşı karşıtları, İstanbul'un Maltepe'sinde miting düzenlemişler.

Bir demokrat olarak, Anayasamızda da yazılı olduğu şekilde ''Herkes, önceden izin almaksızın, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.'' ilkesine duyduğum derin saygı nedeniyle, eyleme sözüm olmaz elbette.

İstiklal Marşı'mızı bile yanlış okumuşlar ama olsun.

Sonuçta ortaya konan eylemle bir grup, düşüncelerini ifade etmeye çalışmış.

Mitingle birlikte ortaya konan o düşünceye katılıyor muyum?

Elbette ki hayır.

Aşı karşıtlarının ortaya koydukları düşünceye katılmamakla birlikte ''Kahrolsun aşı karşıtları'' veya ''Aşı karşıtları Moskova'ya'' gibi bizim kuşağın bilinen duvar sloganlarıyla onları lanetlemiyorum.

Ve fakat.

Akla ve mantığa da davet ediyorum her birini.

Giyim ve kuşamından dini inancı olduğuna inandığım bir kadın elinde tuttuğu bir dövize yazılı ''BENİM BEDENİM BENİM KARARIM'' şeklinde bir sloganla poz vermiş kameralara.

O kadına sormak isterim:

Beden senin.

Karar da senin.

Amenna.

İnancın gereği kul hakkı yemekten de korkuyor olmalısın ancak, aşı olmayarak, virüsü başkalarına bulaştırma ihtimalin çok yüksek. Senin taşıdığın virüs birine bulaşır ve onun ölümüne neden olursan, yarın bir gün senin için de emir hak vaki olduğunda, bu yükle ruzi mahşerde nasıl hesap vereceksin.

Virüsü yenmenin tek yolu var.

Aşı olmak.

Toplumun aşı uygulaması tamamlandığında virüs yok olacak.

En azından öldürücü etkisini yitirecek.

Bir yerlerimden uydurmuyorum bunu.

Bilim öyle diyor.

İnce hastalık olarak bilinen veremi öyle yendi insanlık.

Aşık Veysel'i kör eden çiçek hastalığını da toplumun aşılanması sonucu yok etti insanlık.

Kızamık oluyor muyuz.

Olmuyoruz.

Neden?

Elbette ki aşı yok etti bütün o illetleri.

Covid 19 denen bu belada yok olacak.

Toplumu aşılayarak elbette.

''Aşı olan da hastalanıyor'' diyorlar.

Doğrudur elbette.

Aşılarını tamamlayanlar da virüse yakalanıyorlar ama tamamına yakını hastalığı hafif atlatıyor.

Tek doz hatta, iki doz Sinovac (Çin aşısı) bile yetmiyor.

İki doz Sinovac vurduranların bir doz da mRNA, yani BioNTech (Aman aşısı) da olmaları gerektiğini söylüyor bilim insanları.

Aşı da bir mikrop sonuçta.

Vücuda bir miktar virüs enjekte ediliyor.

Vücudumuz, enjekte edilen mikrobu antikor oluşturması nedeniyle tanıyor ve onunla savaşıyor.

Bütün aşıların mantığı böyle.

Doğduğumuz günden itibaren bünyemiz mikrop alıyor.

Vücudumuz mikropları tanıyor ve onlarla savaşıyor.

Covid aşıları da böyle.

Vücudumuza bir miktar virüs veriliyor, vücudumuz mikrobu tanıyınca oluşturduğu antikorlarla mikropla savaşmayı öğreniyor ancak solunum yoluyla aldığımız virüs ciğerlerimize kadar indiğinde ise iş işten geçmiş oluyor.

Yoğun bakımlarda virüsü yenemeyenler boğularak ölüyorlar.

Virüse inanmayanlar da varmış.

Birilerinin bilerek ürettiği söyleniyormuş.

Kim  tarafından ve nasıl üretildi?

Şimdi onu tartışmanın anlamı yok.

Virüs var.

Ve onu yok etmenin tek çaresi de insanları aşılamaktır.

Anlıyorum beden senin.

Aşıya direnmek için karar da senin.

Buna saygı duymak isterim ama senin bu kararın sokağa çıktığında virüsün sana bulaşması ve senin birçok kişiyi hasta etme ihtimalin çok yüksek.

Beden senin.

Karar da senin olsun ama bana zarar verme.

''Aşı olmamak demokratik hakkım'' diyormuşsun.

Aşı olmadığın için toplumdan soyutlanmaya da karşı çıkıyormuşsun.

Trafikte kırmızı ışıkta geçebiliyor musun.?

''Cezası var'' öderim diyebilirsin.

Ya peki.

Alkollü araç kullananlar, bu suçu işlediklerinde trafikten men ediliyor.

Neden alınıyor bu karar.

Alkollü araç kullanan başka birine zarar verdiği için değil mi?

Aşı olmayarak sende birilerine zarar veriyorsun unutma bunu.