Bahçeli'yi Anlamak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir taraftan üç büyük ilin kaybedilmesi halinde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine zarar vereceği gerekçesiyle partisinin İstanbul’da aday göstermeyeceğini söylerken, bir taraftan da, Cumhur İttifakının çerçevenin 81 il ve bin 398 seçim çevresini kapsadığını açıklaması kafa karıştırdı.

Bahçeli ayrıca, bir taraftan af teklifinde ısrar ederken, bir taraftan da Katar’dan alınan uçağın, hibe yoluyla alındığına dair Cumhurbaşkanı’nın açıklamasını ‘’bu Türk Milleti'nin kabul edeceği bir durum değil’’ diyerek eleştirmekten de kaçınmıyor.

Bahçeli, ‘’mısır püskülü değil ki en ufak rüzgarda sallansın’’ diyor ama gerek af ve gerekse uçak meselesine yaklaşımlarının başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Partilileri rahatsız edecektir.

‘’Bizi anlamak için önce dinlemek gerekir’’ de diyor Bahçeli ama nasıl anlamak gerektiğini de bilemedim.

Bir taraftan, Uçak Meselesi ve Genel Af talebi gibi konularda,  AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ı kızdıracak cümleler kurarken, bir yandan da, ‘’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi artık geri dönülmez bir yoldadır. Türkiye yeni bir yönetim sistemi olarak kalıcı ve istikrar sağlayıcı bir anlayışla yoluna devam etmesi gerekiyor’’ diyerek AK Parti’nin İstanbul’u yeniden kazanması için, partisinin İstanbul gibi bir şehirde aday çıkarmayacağını söylüyor.

Bu durumda sabaha kadar dinlesek, Devlet Bahçeli’yi anlayabilir miyiz?

Ben zaten kendisini hiç anlayamadım da, bilmem siz anladınız mı?

Türkiye yangın yeri biliyorsunuz.

24 Haziran’da 4.55 Tl. seviyelerindeki dolar, bu yazının hazırlandığı sıralarda 6.25 Tl’den işlem görüyordu.

Piyasaların ateşinin yükselmesinde Trump yönetiminin ülkemize karşı takındığı düşmanca tavrının etkisini kabul ederim ama Türkiye Cumhuriyeti de kabile devleti değil sonuçta.

16 yıl boyunca tek parti iktidarı tarafından yönetiliyor ülkemiz.

Türk halkı, istikrarın devam etmesi için AK Partiyi seçti daima.

Ekonomimizin bu kadar kırılgan olmasında AK Parti hükümetlerinin hiç mi kusuru yok

Devlet Bey’in bu konularda hükümete yönelttiği bir eleştiriyi işitmedim.

Oysa partisi içinde Akşener Vakası patladığı ana kadar sürekli Erdoğan ve AK Parti’yi sert bir dille eleştiriyordu Bahçeli.

Ancak o vakadan sonra Devlet Bahçeli’nin eleştiri oklarını AK Parti ve Erdoğan’dan daha çok, CHP ve onun lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelttiğini görüyoruz.

Erdoğan’ı, padişah olma hevesi içinde olmakla suçladığına dair sözleri unutulmadı henüz.

‘’Bizi anlamak için dinlemek gerekir’’ diyor.

Gel de anla..