Avrupa Birliği Rüşvet Mi Veriyor

Avrupa Birliği ile toplantı yapıldı ya neler söyleniyor neler.
Avrupa Birliği’ne bizi alıyorlar deniliyor, Almazlarsa da serbest dolaşın geliyor, pasaportlar kalkıyormuş.
Ben bu sözleri yıllar önce de duydum.
Hani Ankara’nın göbeğinde davullu zurnalı gösteriler yapılmıştı da yıllar geçti aradan söylenenler o meydanda kaldı.
Ne denilmişti?
Avrupa Birliği’ne girdik deniliyordu, tantana o nedenle yapılıyordu.
Yine aynı durumdayız, yani adamların koduğu yerde duruyoruz.
O zaman neden tantana yapıyoruz ki.
Avrupa Birliği üç milyar avro verecekmiş.
Ne karşılığında, Avrupa’ya giden mültecilerin Türkiye’ye alınıp bakılması karşılığında…
Yunanistan’ın ekonomisinin bataktan çıkarılması için milyarlarca dolar veren Avrupa Birliği’nin işini gördürmek için Türkiye’ye verdiği paraya bakın hele.
Kısaca rüşvet veriyorlar Türkiye’ye.
Benim ülkemde de bu insanlara yapılacak yardıma yetmez bu para.
Sonrası ne olacak?
Para Türkiye’nin bütçesinden gidecek.
Türk insanına verilmesi gereken paralar bu insanlara verilecek.
Neden?
Biz bize sığınana yardım ederiz mantığı işletilecek.
Hadi oradan be…

HANGİ BAHÇELİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin gurup toplantısında konuşurken esti gürledi.
Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Başbakan Davutoğlu’na demediğini bırakmadı.
Gurup toplantısında dinlediğim Bahçeli hoşuma gitti.
Öyle konuştu ki, genel başkanlığa aday olanlar ve olacak olanlar acaba karşısında ne yapabilecekler diye düşünmedim desem yalan olur.
Bunu düşünürken de 7 Haziran seçimleri sonrasında yaptıkları geliverdi aklıma.
Altı ay arayla başında bulunduğu partinin nasıl yüzde 17 gibi bir rakamdan yüzde 11’lere gerilediği geliverdi gözümün önüne.
Hele bu arada MHP’nin kongresinin 2018 tarihinde yapılacağını da açıklamasıyla birden bir düşünce aldı beni.
Bahçeli acaba hangisiydi?
Kendisini değerlendirirken söyleme mi bakmalıydım yoksa eyleme mi?
Siz hangisine bakarsınız?

İŞSİZLİĞİN ÖNÜNE NASIL GEÇİLECEK?

Asgari ücretin bin 300lira olmasına kesin gözüyle bakılırken işverenler de maliyet hesaplarına kişi başına 315 lira zam geleceğini hesaplamışlar.
Bu ne demek biliyor musunuz?
İki sonucu var.
Birincisi üretim maliyetlerine gelecek zammın doğrudan tüketiciye yansımasıyla piyasalara gelecek zam.
İkincisi ise eğer fiyatlar maliyetlere bu şekilde yansıtılmazsa işverenin sanırım uygulayacağı yol işçi çıkarmak olacaktır.
Bu yolla asgari ücrete yapılan zam öncesindeki maliyetlere dönmektir.
Bu da işsiz sayısının artması anlamına gelir ki ekonominin temel taşlarının yerinden oynamasına kadar gider bu yol.

GÜNÜN SÖZÜ
Kuşkusuz en büyük ön yargı, etrafımızdaki herkesi insan sanmamızdır... Bukowski