Adalet Önünde Eşit Olmak

Adaleti, bir elinde terazi, diğer elinde kılıç olan Adalet Tanrıçası Themis temsil eder.
Hakimin, kimin için karar verdiğini görmemeli ilşkesini anlatmak için de, Themis’in gözleri bağlı olarak betimlenir.
Adalet dağıtırken tarafsız olmak esastır.
Themis heykeliyle adam kayırmaya izin verilmeyeceği anlatılmak istenmiştir.
Heykelin bir elinde tuttuğu kılıç ise adaletin gücünü ve kararın keskinliğini anlatır.
Bu simgeyle, adaletin önünde herkesin eşit olduğu ve kararlarının da tartışılmayacağı anlatılmak istenmiştir.
Biz buna ‘’Hz. Ömer adaleti’’ diyoruz.
İnancımıza göre ‘adaletin terazisi şaşmaz.
‘’Şeriatın kestiği parmak acımaz’’ deme nedenimiz de inancımızın gereğidir.
Bu inancın sarsılmaması için de herkesin yargı kararlarına uyması gerekir.
Özellikle kamu adına görev yapanlar, hukuku zaafa uğratacak uygulamalardan kaçınmalıdır.
Ama Samsun’da bunun tersi uygulamalara çok sayıda örnek gösterebiliriz.
Yargının Aşağıçinik Ovasında yürütmeyi durdurma kararı verdiği ‘Lojistik Köy’ projesi, bu durum için en çarpıcı örneklerden biridir.
Büyükşehir Belediyesindeki bazı üst düzey yetkililerin, yapmayı planladıkları imar tadilatı için zaman kazanma telaşıyla ‘’Yargı, inşaatı durdurmadı, projeyi durdurdu’’ gibi saçma sapan bir gerekçeyle, yargı kararını uygulamamak için bahane üretme telaşı içinde olduklarına şaşırıyoruz mesela.
Büyükşehir Belediyesinin yargı kararlarını görmezden gelmesiyle ilgili ilk uygulamada bu değil üstelik.
Sahil yolunda böyle oldu.
Mahkeme duvarına toslamadan önce başlangıçta ‘Sahil Yolu’ olan projenin adı, ‘Sahil düzenleme Çalışması’ olarak değiştirildi.
O sivri otel ile ilgili yarı kararının arkasına da böylesi bir uygulamayla dolandılar.
‘’Okul öğrencilere verilmeli’’ şeklindeki mahkeme kararına rağmen Tarım Lisesinin başına gelen de, benzer bir durumdur.
‘’Devlet vatandaşını mağdur edemez’’ şeklinde bir ana ilkeye rağmen, idarecilerin kaprisleri nedeniyle Atakum’da istimlak bedeli ödenmeden arazisinden yol geçirilen vatandaş gibi mağduriyetlere de rastlanıyor bu şehirde.
Kimi kararlarının tartışmalı olduğunu kabul etmekle birlikte hukuku zaafa uğratacak uygulamalardan herkes uzak durmalıdır.
‘’Adaletin karşısında boynumuz kıldan incedir’’ diye düşünmeliyiz.
Bu nedenle Cumhuriyet Savcısı ‘’Gel İfadeni alacağım’’ dediğinde de, herkes bu çağrıya uymak zorundadır.
Savcının çağrısına uymayan HDP’lilerin polis nezaretinde ifadeye götürülme durumu da herkese örnek olmalı.