bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
30 Ağustos - Dondurma Şenliği - İbrahim Baş - Ferhan Şensoy
Yazarlar // 1 Eylül 2021 Çarşamba 14:51

Ragıp GÖKER

Eleştiri yazmaktan hazzetmiyorum inanın.

Daima öyle oluyor ama inanın bu durum hiç hoşuna gitmiyor.

Mesleğin ve dahi yaşamın bana böyle bir misyon yüklediğini de sanmıyorum.

Bu sabah uykumdan da güzel sözler yazma isteğiyle uyandım.

Ve fakat.

İçinde bulunduğumuz ahval ve şerait buna izin vermiyor maalesef.

30 Ağustos'ta.

Yani, vatan topraklarını düşman işgalinden kurtarmak adına giriştiğimiz savaştan zaferle ayrılarak, bağımsızlığımızı ve geleceğimizi kurtardığımız o kutlu günün 99. yıldönümünde belediyemizin coşkumuzu  'dondurma' çabasına tanık olmuşken, nasıl iyi ve güzel şeyler yazmayı başarabilir bir gazeteci.

30 Ağustos'ta.

Yani Türk'ün ateşle imtihanından başarıyla çıktığı o kutlu günün yüzüncü yılına bir adım kalmışken, 19 Mayıs Şehri Samsun'da dondurma şenliği düzenlemek neyin kafasıdır anlayamadım.

Alternatif kutlama programları olmasa milli bayramları da unutmuş olacağız.

Daha önce de yazdım.

Samsun'da dondurma şenliği gibi bir etkinliğin düzenlenmesine karşı çıkmam asla.

Ve hatta bu etkinliği gerekli de bulurum.

Maraş, dondurmasıyla tanınır bir şehir oldu biliyorsunuz.

Samsun'da da dondurma yapılır.

Hem de Maraş'takiler kadar güzeldir ve hatta daha iyidir dondurmalarımız.

Mesleğe adım attığım 70'li yıllarda Hürriyet'in Bafra Muhabiri de olan Rahmetli Ural Güzeloğlu'nun  'Balkaymak' markasıyla yarattığı Bafra dondurmasının Maraş dondurmasından nesi eksik alla sen.

SAMDO ve keza OTAT.

Nefis tatlar değil mi?

Büyükşehir Belediyesinin, Büyük Zafer'in yıldönümünde dondurma şenliği düzenlediği gün toprağa verdiğimiz Rahmetli İbrahim Baş'ın yarattığı 'Sakız' dondurmasının tadıyla yarışabilecek başka bir dondurma var mı bilmiyorum.

Olacağını da sanmam.

Bugün iyi ve güzel şeyler yazma isteğimi engelleyen başka bir neden de bu toprakların kıymetli evladı Ferhan Şensoy'un kaybına dair haberle güne uyanmam oldu.

Kırk yıl önce tanıdım ben Ferhan Şensoy'u.

Çorlu'da askerken, bir tiyatro sanatçısının birliğimize geleceğini ve onun Ferhan Şensoy olacağını işittiğimde ünlü biriyle tanışacak olmam nedeniyle çok heyecanlanmıştım.

O sıralarda da ünlü biriydi zira Ferhan Şensoy.

Bizim bölüğe ve hatta benim olduğum takıma düştü Ferhan Şensoy.

Tek tip kıyafetin içindeki bütün erat biri birinin benzeridir bilirsiniz.

Ve fakat

Ferhan Abi hemen fark ediliyordu.

Bende biraz geç gitmiştim askere ama aramızdaki 7 yaş fark nedeniyle neden o kadar geç kaldığını merak etmiştim.

Sanırım 30 yaşındaydı o sıralar.

Yurt dışında aldığı eğitimin, ülkemizdeki fakültelerle denkliği kabul edilmemişti ve bu nedenle bizim gibi bakayalarla birlikte askere alınmıştı.

Orduevi'nde görevlendirildiği güne kadar sanırım 3 ya da 4 ay kadar aynı koğuştaki yan yana ranzalarda uyumuştuk.

Hepimizden farklıydı.

Bizler, boş vakitlerimizi laylay lomla geçirirken o ilk fırsatta bir şeyler okurdu.

Geceleri geç vakte kadar okuduklarından da notlar alırdı.

Çoğu kere de bir şeyler yazarken görürdüm O'nu.

Bütün ülkenin dikkatini çeken ve beğenilen oyunlarından birini sanırım bizim koğuşta yazmıştı.

Bizim gazetenin yazarlarından biri olarak tanıdığınız ve ömrünü İstanbul'daki Samsunluları bir araya toplamak adına vakfetmiş Mimar Remzi Kozal'la da farklı bölüklerde olsak bile aynı dönemde askerdik.

Bir İstanbul seyahatim sırasında ziyaret etmek için tiyatrosuna gitmiştik ama orada olmadığı için Ferhan Abi ile görüşememiştim.

Terhisimizden sonra da görüşme sansım olmamıştı.

Ve fakat.

Uzaktan olsa da her sanatsever gibi Ferhan Şensoy'u izlerdim.

Gerek yazdıkları ve gerekse sahne performansıyla ülkemin kültür ve sanatına katkıları olmuş değerli bir insandı.

Böylesine değerli birini tanıdığım ve kısa sürede olsa da aynı mekandaki havayı teneffüs etme fırsatını bulduğum için kendimi şanslı hissederim.

Ferhan Abi de daha öncekiler gibi beyaz atlara binip giden iyi insanlardan oldu.

Işıklarda uyu güzel insan.

Yıldızlar yorganın olsun.