Samsun’da adli yıl törenle açıldı

2019-2020 Adli Yılı açılış töreni öncesi bir konuşma yapan Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç yaptığı konuşmasında, “Ülkemizde yargının taşıdığı yük ve sorumluluğun her gecen gün biraz daha arttığına tanıklık ediyoruz. Sosyal ve ekonomik değişimler, toplumsal düzenin ve huzurun korunması için eskisinden daha fazla gayret sarf etmemizi gerekli kılıyor. Suç oranlarındaki artış ve yeni suç çeşitlerinin oluşması yargının yükünü daha da artırıyor. Samsun ilinin Karadeniz Bölgesindeki jeopolitik konumu, nüfus ve sanayi alt yapısı nedeniyle yoğun insan sirkülasyonuna maruz kaldığı, adli olayların bu kapsamda ivme kazandığı ve her yıl soruşturma sayılarının yüzde 10-15 artış gösterdiği gözlenmektedir. Hukuk mücadelesinde 51 Cumhuriyet Savcısı, 75 hakim ve 50 Yazı İşleri Müdürü, 325 Zabıt katibi ve 607 Yargı personeli ile hizmet vermekteyiz. Meslektaşlarımızın özverili çalışmaları ile dosyalar özen ve itina ile incelenmekte, makul sürede yargılamalar yapılarak kararlar verilmektedir. Adalet Bakanlığımızın 2019 yılında uygulamaya koyduğu proje kapsamında Yargıda Hedef Süreler belirlenmiştir. Samsun Adliyesi olarak belirlenen sürelerde soruşturma ve kovuşturma dosyalarının karara bağlandığı görülmüştür. Ben bu vesileyle 2019-2020 Adli Yılının, ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve mutluluk getirmesini diliyor, hepinizi saygıyla ve hürmetle selamlıyorum.” dedi. Yeşil ve mavinin iç içe geçtiği, tarihi ve kültürel zenginliği ile ön plana çıkan, Milli Mücadeleye başkentlik yapan Samsun'un adli açılış yılı programında olmaktan mutluluk ve büyük bir gurur duyduğunu ifade eden Valimiz Sayın Osman Kaymak yaptığı konuşmasında, “Samsun denildiğinde akla ilk gelen hiç kuşkusuz milli mücadele ile kazanılan özgürlük ve bağımsızlığımız olmaktadır. Zira Samsun demek yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin adalet sisteminin temelinin de atılmasıdır. İlimize bu açıdan bakmak ve düşünmek yanlış olmayacaktır. Çünkü milli mücadele demokrasi yolunda atılan en büyük adım Samsun'dan atıldı. Demokrasi; Hukuk Devleti ve Hukukun üstünlüğün sağlanıp sağlanamadığı ile ölçülür. Hukuk Devleti olmanın gereği, adalet hizmetini eşit, verimli, hızlı ve tarafsız bir şekilde yerine getirilmesi, vatandaşlarımızın hak arama yollarının açık olması, idarenin hukukun üstünlüğüne dayanması, tüm eylem ve işlemlere karşı yargı yoluna başvurabilmesidir. Adalet toplumun barış huzur ve refahının ön şartıdır. Adaleti çok basit olarak tanımlarsak; herkese hak ettiğiyle muamele etmek olarak tanımlayabiliriz. Yani adalet eşit davranmak değil, insanlara hak ettiği şekilde muamele etmektir. Haklıya hakkını vermek, haksıza da haksız olduğunu bildirmek, suçluya cezasını vermek, mağdurun hakkını korumak adaletin temel ilkelerindendir. Ülkemiz demokrasi denilince akla gelen birçok ülkeden daha ileride ve daha çağdaş bir hukuk ve adalet sistemine sahiptir.” şeklinde konuştu.