Samsun için önemli uyarı
GÜNCEL // 24 Eylül 2023 Pazar 08:47 // Güncelleme: 24 Eylül 2023 Pazar 08:47
Samsun için önemli uyarı

MÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nden Dr. Öğretim Üyesi Tuğçe Şanlı Katı, "Kapalı dere yataklarının ivedi açılması gerekiyor. Zaten aslında DSİ'nin kararlarıyla bunlar gündeme geldi. Artık kapalı dere yatakları açılıyor ancak kuru dere yatakları da diğer akarsular ve kent içinde kalan alanlar da bu kapsamda değerlendirilmeli "dedi.

İklim değişikliğiyle yağış rejiminin değiştiğini, bir yıl içinde belirli aralıklarla düşmesi beklenen yağış miktarının bir günde düşebildiğini ifade eden Katı, kentsel planlamanın ve altyapının, depremin yanı sıra iklim değişikliği göz önüne alınarak yeniden yapılması ya da düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. İnsanoğlunun doğaya kafa tutma lüksünün olmadığının altını çizen Katı, şöyle devam etti: "Eskimiş altyapının bir an evvel değişime uğraması lazım. Aslında tüm kentlerimizin yasal düzeyde bakıldığında iyi kötü bir planı var ancak bütün planlar tadilat imar planı vesaire gibi kavramlarla daha bütüncül yaklaşımdan uzaklaşan parçacı yaklaşımlara doğru ilerleyen bir sistem üzerinde devam ediyor. Dolayısıyla da üstyapı ve altyapı arasındaki bağın koptuğunu görüyoruz. Suyla savaşmak değil, suyla birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Suyun erişmek istediği yere ulaşmasını sağlamalıyız."



Suyun toprakla kavuşmasının en iyi yeşil alanlarla, park alanlarıyla sağlanabileceğini dile getiren Katı, kentlerin betonlaştığını, mahallelerde yeşil alanların artırılması gerektiğini kaydetti. Katı, kentlerde park ve yeşil alanlar dışındaki bölgelerde de su geçirimli malzemelerin kullanılmasının önemine değinerek, "Yurt dışında sıklıkla kullanılıyor, yağmur suyunun yerküreyle buluşmasını sağlamak için dolaşımını da engellemeyecek şekilde geçirimli yüzeyler kullanılıyor. Bu yüzeylerde insanlar yürüyüşüne ve o anki aktivitesine devam ediyor, bir yandan da yağış aynı şekilde düştüğü anda yerde birikim sağlamadan zeminin altından toprağa kavuşmuş oluyor." diye konuştu.

Yağmur hasadı' uygulamalarının dünyada çok yaygın olduğunu belirten Katı, Türkiye'de de 'yağmur hasadı'nın çok yeni bir kavram olmadığını, büyükşehirlerde buna yönelik projeler üreten üniversitelerin bulunduğunu dile getirdi. Akarsu yataklarındaki yapılaşmanın, afetlere yol açtığına dikkati çeken Katı, şu görüşleri paylaştı: "Kuru dere yataklarının da dikkate alınarak planlama yaklaşımında bulunulması lazım. Yasalarımızda kişi başına yaklaşık 10 metrekare yeşil alan hesabıyla plan yapmamız söylenir. Ülkemizin tamamı için bu yasa geçerliyken iklim koşulları daha farklılaşan yerlerde bu standartları kimi zaman artırmak gerektiğini düşünüyorum. Karadeniz Bölgesi gibi yağış miktarı son derece fazla olan kentsel yerleşik alanlar içindeki yeşil alan miktarının da bu anlamda düzenlenmesi, daha fazla olması gerekiyor. Su birikintileri ve gölleşmeye sebep olmayacak, oluşabilecek gölleşmenin de kimi zaman önüne geçebilecek geçirimli yüzey yaratmanın elzem olduğunu düşünüyorum."